Sayfa İçeriği
Ülkemizde bazı para gözlerin bu hastalığı bitkisel karışımlar vb. ile tedavi edeceğini iddia ederken bazıları da bilimsel yöntemlerle hastalığın tedavisine yönelik teknikler geliştirmektedir. Öyle ki kıl dönmesi tedavisine yönelik günümüze dek 14 farklı teknik geliştirilmiştir.
Tabi şuan uygulanan 2-3 tanesi olup hastaya en avantajlı olanlar gündemde kalabilmiştir. Bunlardan biride Mikro sinüsektomi olup şuan en başarılı kıl dönmesi ameliyatı olduğu söylenebilir. Çünkü mikro sinüsektomi ile tedavi olan bir hasta sadece 10 dakika zaman ayırması yeterli olup tedaviden sonra 15 dakika dinlendikten sonra yanında kimse olmasına gerek kalmadan ister evine, ister işine dönebilir.
Kıl Dönmesi Ameliyatı ve Yapılışları
Aşağıda bugüne kadar geliştirilmiş kısmen uygulanan ve uygulanmayan kıl dönmesi ameliyatı ve uygulanış tekniklerini kısa ve özet şekilde ele alacağım. Merak ettiğiniz teknikleri sitemizdeki sayfalarında detaylı ve resimleri ile görebilirsiniz.
Çağdaş Kıl Dönmesi Ameliyatları
Mikro Sinüsektomi
Kıl dönmesi ameliyatı uygulamasında adeta devrim niteliğinde bir buluş sadece 2cm alan kesilip kıl yumağı çıkarılır ve kesilen alan cerrahi gizli dikiş ile dikilir. Herhangi bir iz ve yara kalmadığı gibi tüm işlem sadece 10 dakika sürer. Hasta diğer yöntemlerde olduğu gibi yüzüstü yatma gereği ve pansuman yaptırması gerekmez. Aynı şekilde işgücü kaybı da yaşanmayan bu yöntemle yapılan tedavi sonunda hasta ne yapacağına kendisi karar verir. Evine, işine okuluna yada tatile tamamen özgürdür.
Yöntemin diğer avantajları sayfanın sonunda ayrıntılı ele alınmıştır.
Pit Picking
Seyrek yapılan çağdaş yöntemdir. En kolaya kaçılan ve bir o kadarda körü körüne yapılan kıl dönmesi ameliyatı türü pit picking kılların girdiği yeri küçük bir şekilde kesip yumağın olduğu yeri görmeden kazıma işlemdir. Hekimin kararına göre tamamlanan kazıma işlemi sonunda cilt altında ciddi oranda kılların olduğu yumak kalabilmektedir. Çünkü görmeden yapıyor ve temizlendiğinden emin olması imkansızdır.
Bascom Procedure
Mikro sinüsektomiye benzer şekilde uygulanır. Temel mantık olabilecek en küçük deri keserek sinüsü çıkarmak ve sağlık dokuyu en az düzeyde çıkarmaktır. Aynı gün işe dönülebilmesi en büyük avantajıdır.
Sinüsotomi
Ameliyatsız sınıfa girmektedir. Giriş delikleri küçük bir alet yardımıyla alınır sinüsün için çelik fırçayla temizlenir.
Klasik Kıl Dönemsi Ameliyatları
Karydakis Ameliyatı
Klasik yöntemler arasında kabul edilir. Klasik ameliyatların en iyisi denilebilir. Yunan bir cerrahın tarif ettiği ameliyattır, mantık olarak flap ameliyatlarına benzer yani yan taraftan cilt kaydırma ameliyatıdır. Bazı kaynaklarda D flep olarak ta yazılmaktadır. Yan taraftan kaydırılan cilt ayrı parça halinde değil hafif kaydırma şeklinde orta hatta alınır. Çıkarılan dokunun şekli D gibi olduğu için D flap denir, çıkarılan doku bu şekilde olsa da deri dikildiğinde çizgi şeklinde iz kalır.
Kıl dönmesini içeren cilt kesisi tam ortadan değil ortanın bir tarafından biraz fazla olacak şekilde yapılır ve az kesilen tarafın cildi orta tarafa çekilerek dikilir. Burada temel amaç tüm flap ameliyatlarında olduğu gibi orta hattın yerine değiştirmek daha doğrusu orta hatta yandan deri kaydırmaktır. Tekrar ihtimali diğer flap ameliyatlarına yakındır.
Karidakis Üstünlükleri;
– Az iz kalır
– Uygulaması kolaydır
– Ağrı daha azdır
– Az cilt kesildiği için kanama iltihap gibi riskleri azdır
– 2-3 günde işe dönülebilir
Karidakis Ameliyatının Olumsuz Yönleri
– Mikro sinüsektomi ( bascom ) ameliyatına göre büyüktür
– Gereksiz yere çıkarılan sağlam doku fazladır
– Narkoz gerektirir
– Hastanede yapılması gerekir
– 2-3 gün istirahat gerekir.
– Uygulamayı bilen cerrah sayısı azdır.
– Yataklı kurum gerektirdiği için biraz pahalı bir yöntemdir.
– Bu olumsuzluklarına rağmen diğer klasik ameliyatlara kıyasla çok daha iyi bir ameliyattır.
Karidakis ameliyatı diğer klasik ameliyatlar sınıfına girer ancak çağdaş ameliyat yöntemleri olan mikro sinüsektomi, bascom, modifiye bascom, pit picking ve sinüsotomi yöntemlerinin bir çok avantajına da sahiptir. özellikle işe dönüş zamanı klasik yöntemlerden çok erkendir. Çağdaş tekniklerin uygulanamayacağı kadar ileri, vakalarda avantaj sağlamaktadır. Yöntem IDEA Kliniklerinde çalışan tüm proctoloji uzmanlarınca uygulanmaktadır.
Genel olarak değerlendirildiğinde çağdaş ameliyatlardan daha zahmetlidir ama diğer klasik ameliyatlardan çok daha kolaydır.
Flap Ameliyatları
Bir çok tekniği geliştirilmiş olan bu yöntemin uygulanışı pilonidal sinüs yumağı olan kısmı keserek oluşan boşluğa ise cilt ve cilt altı ile beraber kas zarı içeren daha dayanıklı cilt paçasını o alana dikme yöntemidir. Bu teknik ve buna benzer geliştirilmiş olan Limberg
Flap, Modifiye Limbeg Flap, Oval Flap, W Flap, Yan Flap gibi bazı teknikler geliştirilmiş fakat genel yapı hep benzer şekilde olmuştur. Yukarıda bahsi geçen mikro sinüsektomi ile flap ameliyatı karşılaştırması için bir video ekledik ve farkı bizzat görmenizi amaçladık.
Açık Bırakma Yöntemi
Hekim pilonidal sinüs yumağının olduğu yer ve etrafından akıntı olan yerleri de içine alacak şekilde geniş bir alanda cildi kesip alıyor. Bunun içinde sağlıklı bölgede bulunuyor. Halen teknolojik anlamda gelişmemiş yerlerde uygulanan bu teknik ile tedavi olduğunuzda iyileşme süreciniz 6 ay sürebilmektedir. Açık bırakılan alan sizde önemli bir yaraya neden olacaktır.
Kıl Dönmesi Açık Bırakma Ameliyatı Ne Kadar Sürede Kapanır?
Aşağıdaki resimlerde de görüleceği gibi kıl dönmesi ameliyatları içinde en geniş yara bırakılan ve kapanması 5 – 6 ayı bulan bir yöntemdir. Her ne kadar yapan cerrah taburcu ederken “bir ayda kapanır, günlük pansumanlara gel” dese de 5 aydan önce kapandığı görülen vaka yoktur. Bu kadar uzun ve zahmetli uğraş sebebiyle bu hastalığın tedavisi konusunda tecrübeli klinik ve doktorların giderek daha az yapmaktadır.
Yöntemin avantajları
Her cerrah uygulayabilir
– Her pilonidal sinüs hastasına uygulanabilir
– Ameliyatı cerrah açısından kolaydır ve çabucak bitirilebilir
Açık bırakma tekniğinin olumsuzlukları
– 4-6 ay kadar yara bakımı ve pansuman gerekebilir
– Abartılı ameliyat izi kalır
– İş gücü kaybı uzundur
– Narkoz gerektirir
– Yatmak gerektiği için yataklı tedavi kurumunda yapılabilir.
– Aylarca kokulu akıntı olur
– Pansuman uzun sürdüğü için hastaya zaman kaybı ve ekonomik yük getirir.
Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alındığında en son tercih edilecek yöntem olmalıdır. Her ne kadar cerrah açısından dikiş vs gerekmediği için kolay olsa da hastanın aylarca pansumanlarla sürünmemesi için zorunlu kalmadıkça yapmamak gerekir.
Yarı Açık Bırakma
Yukarda anlatılan yöntemle hemen hemen aynı olup bundaki fark ise tam açık bırakmak yerine cildi zemine dikerek daha az boşluk ve bu şekilde biraz daha az bir yara oluşmasını sağlayacak şekilde geliştirilmiş bir yöntemdir.
Premier Kapatma
En eski kıl dönmesi ameliyatı yöntemlerinden olup uygulanışı en kolay türlerdendir. Kıl dönemsi yumağının olduğu yer kesilip çıkarıldıktan sonra dikilen alan maalesef tekrarlama oranı nerdeyse %50 olup kısa bir süre sonra kişi tekrar Pilonidal sinüs problemi ile karşı karşıya kalabilmektedir. Tüm hekimlerin bildiği fakat yenilikçi hekimlerin terk ettiği bir yöntemdir.
Ameliyat sonrası gerginliğin en fazla olduğu tekniktir ve bu gerginlik ağrının en önemli sebebidir. Pilonidal sinüs ameliyatları arasında ameliyat sonrası ağrının en fazla yaşandığı tekniktir.
Üstünlükleri sebebiyle yerini yavaş yavaş flap yöntemlerine bırakmıştır, yenilikleri izleyen kliniklerde oldukça az yapılmaktadır.
Küretaj (Kazıma) Yöntemi
Kazıma yöntemi başarısı düşük ameliyatlardandır bu sebeple yaygın bir şekilde yapılmamaktadır. Kıl yumağının üst kısmındaki deri parçası genişçe alınır kıl yumağının olduğu boşluk kıllardan arındırılır çok küçük kaşık benzeri uç kısmı keskin aletle zemin kazınır. Kazınan bu bölge açık bırakılır. Açık bırakma tekniğine benzer bir uygulamadır. Açık bırakma yönteminde sinüs zemindeki temiz dokuya kadar kesilerek çıkarılırken küretaj yöntemi de sinüsün arka duvarı olduğu yere bırakılır. Açık bırakmaya tek üstünlüğü sinüsün arka duvarı alınmadığı için daha az kanama olur.
Pilonidal sinüs ameliyatları içinde en geniş yara bırakılan ve kapanması 3-5 ayı bulan bir yöntemdir.
Yöntemin üstünlükleri
– Ciddi bir avantajı yoktur.
– Her pilonidal sinüs hastasına uygulanabilir
– Ameliyatı cerrah açısından kolaydır ve çabucak bitirilebilir
Küretaj Tekniğinin Dezavantajları
– 3-5 ay kadar yara bakımı ve pansuman gerekir
– Abartılı ameliyat izi kalır
– İş gücü kaybı uzundur
– Narkoz gerektirir
– Yatmak gerektiği için yataklı tedavi kurumunda yapılabilir.
– Aylarca kokulu akıntı olur
– Pansuman uzun sürdüğü için hastaya zaman kaybı ve ekonomik yük getirir.
– Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alındığında en son tercih edilecek yöntem olmalıdır.
Benzer uygulama pilonidal sinüs apsesi hastalığının tedavisinde de kullanılmıştır ama çok sık tekrarladığı için terkedilmiştir.
Kıl Dönmesi Mikro Sinüsektomi Avantajları
En büyük avantajı hiç bir şekilde sizin özgürlüğünüzü alıkoyan bir yöntem değildir. Tedaviniz maksimum 30 dakika sürer bu süreçten sonra ister evinize, işinize okulunuza, tatilinize dönersiniz. Diğer yöntemlerde ise nereye önce bir kaç gün hastanede kalacaksınız.
Pansuman Gerekmez; 4cm alanda yapılan kesiden kıl yumağı çıkarılıp cerrahi dikiş ile kapatılır. Ameliyat kısmı hiç bir şekilde pansuman gerektirmez. Diğerlerinde ise 6 ay kadar günlük pansuman yaptırması gerekir.
İşgücü Kaybı Olmaz; Yukardada belirttiğim gibi micro sinusektomi ile yapılan pilonidal sinüs ameliyatı size işgücü kaybı yaşatmaz. Ameliyat sonrası işinize dönebilir, fakat dinlenmek isterseniz hekimlerimiz size rapor verecektir.
İz Kalmaz; Her ne kadar geri planda kalsa da özellikle kadınlarda kalçaların üzerinde kocaman bir Z harfi olması son derece rahatsız edebilmektedir., yine açık bırakma yönteminde büyük ve derin bir çukurluk kalabilir. Çağdaş yöntemlerde normalde gözle görünür iz kalmaz.
Ciddi ağrı olmaz; Klasik yöntemlerde geniş doku çıkarmanın getirdiği deri gerginliği ve dikişler 10-15 gün kadar rahatsız edici ağrı yapabilir, yeni yöntemlerde genellikle ağrı kesici almayı gerektirecek düzeyde ağrı olmaz.
Dren konmaz; Klasik cerrahi yapıldığında çok fazla doku ve buna paralel çok fazla damar kesildiği için deri dikildikten sonra derinin altında kan birikebilir, işte bu birikebilecek kanın birikmemesi için kanı emici vakumlu alet takılır. Çağdaş ameliyatlarda yaralama alanı çok küçük olduğu için drene ihtiyaç duyulmaz.
Ameliyat ücreti; Eski yöntemlerde hastane, yatak ücreti, narkoz ücreti, narkoz öncesi yapılan tahlillerin ücreti, konsultasyonların ücreti ekleneceği için yeni yöntemlerden çok daha pahalı olur.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Op. Dr. Atilla KAYA 1986 yılından bu yana genel cerrahi uzmanı olarak hizmet vermektedir. Kıl dönmesi, hemoroid ve anal fissür gibi makat hastalıkları yanı sıra nasır, siğil ve ben tedavileri uygulamaktadır.