Sayfa İçeriği
Kıl dönmesi hastalığı içi geliştirilen tedaviler 3 başlıkta incelenebilir. Bunlar; klasik ameliyatlar, çağdaş ameliyatlar ve ameliyatsız tedavilerdir. Klasik ameliyatlarda amaç kıl dönmesi kapsülünün genişçe kesi yapılarak çıkartılmasıdır.
Kesinin geniş bir alanda yapılması pek çok dezavantaja neden olmaktadır.
Bu dezavantajların bertaraf edilmesi için kesi miktarının az olduğu çağdaş ameliyatlar geliştirilmiştir. Çağdaş ameliyatlar mikro cerrahi ile yapılan ameliyatlardır. Bu sayede klasik ameliyatlara göre oldukça avantajlıdır.
Ameliyattan korkanlar ve cerrahi işlem olmadan tedavi olmak isteyen hastalar için ise ameliyatsız tedaviler geliştirilmiştir.
Bu yazımızda ameliyatsız kıl dönmesi tedavileri ayrıntılı olarak ele alınarak incelenecektir.
Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavi Teknikleri Nelerdir?
Ameliyatsız tedavi teknikleri şunlardır; lazeri kristalize fenol tekniği, gümüş nitrat tekniği, sinüsotomi ve lazerle tedavidir.
Kristalize Fenol İle Kıl Dönmesi Tedavisi
Lazerle Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi
Kılların giriş deliğinden ince aletlerle sinüs içeriği temizlenir. Lazer ışığıyla sinüsün iç yüzeyi, deliklerden sinüse kadar devam eden kanal ve delikler yakılır. Diğer ameliyatsız tekniklere kıyasla başarısı daha yüksektir. Kesme ve dikme işlemleri gerekmez.
Kirstalize Fenol Tekniği
Kesi ve dikiş yapılmadan uygulanan bir tedavi tekniğidir. Tedavi için kıl giriş deliklerinden ya da varsa apse çıkış deliğinden girilerek sinüsün içerisi temizlenir. Sonrasında oluşan boşluk kristalize fenol ya da kristalize formik asitle yıkanır. Kristalize fenol ve kristalize formic asit kimyasal içeriği neredeyse benzer olan kimyasal maddelerdir. Fenol yöntemi olarak da bilinir.
Sinüs boşluğunun fenol ile yıkanması sayesinde sinüs, kıllar, kılların sarılı olduğu kapsül yakılmış olur. Bu sayede yanan dokular yok olarak deliklerden akar.
Tedavi sinüs boşluğunda herhangi bir doku kalmadığında tamamlanmış olur. Tedavide kullanılan kimyasal maddenin yakıcı etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle etken madde dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Aksi halde sağlıklı dokularda da yanık oluşturma riski bulunmaktadır.
Ameliyatsız tedaviler arasında riskli ancak başarısı pek yüksek olmayan bir tedavi şeklidir.
Gümüş Nitrat Tedavisi
Gümüş nitrat tedavisi uygulama basamakları olarak kristalize fenol tekniği ile aynıdır. İki tedavi arasındaki fark yalnızca kullanılan kimyasal maddenin farklı olmasıdır.
Gümüş nitratın yakıcı riski kristalize fenole göre daha düşüktür. Ancak gümüş nitratta kullanıldığı alanda yaklaşık 1 ay kadar kalıcı olan siyah bir iz bırakmaktadır.
Gümüş nitrat tedavisinin başarı oranı ve tekrar etme riski yaklaşık olarak kristalize fenol tekniği ile aynıdır.
Sinüsotomi Tekniği ile Kıl Dönmesi Tedavisi
Sinüsotomi tekniğinde de mantık diğer ameliyatsız yöntemler ile aynıdır. Ancak sinüsotomi tekniğinin uygulanması diğer tekniklere göre biraz daha farklıdır. Herhangi bir kimyasal madde kullanılmaması sayesinde kristalize fenol ve gümüş nitrat tedavisine göre daha avantajlıdır.
Sinüsotomi tekniğinde işlem kıl giriş deliklerinden ya da apse oluşmuş ise apsenin çıkış deliğinden gerçekleştirilir. Tedavide herhangi bir kesme ve dikme işlemi olmaması sayesinde 2-3 cm lik bir alanda lokal anestezi yapılarak uygulanabilir.
Lokal olarak uyuşturma yapıldıktan sonra dermal punch ve radyo frekans cihazı ile kıl giriş delikleri bir miktar genişletilir.
Genişletilen bu deliklerden ince spiral tel fırçlarla girilerek kıllar, kıl kapsülü ve granuslasyon dokuları temizlenir. İşlem sırasında varsa etraf dokularda oluşan iltihaplarda temizlenir.
Temizlik işlemi tamamladıktan sonra enfeksiyon oluşumunu engellemek için temizlenen alan antiseptik solüsyonla yıkanır.
Tedavi sonrasında dikiş atılması tercih edilmez. Ancak bazı durumlarda doktor ve hastanın tercihine bağlı olarak tek dikiş atılabilir. Tedavide kesme ve dikme işlemi olmaması herhangi bir iz kalmamasını sağlar. Bu sayede hasta tedavi sonrasında herhangi bir estetik kaygı ve rahatsızlık yaşamaz.
Tedavi yaklaşık olarak 10 dakika gibi bir sürede tamamlanır. Bölgesel uyuşturma yapılması sayesinde hasta tedavi esnasında herhangi bir acı hissetmez. Tedavi sonrasında uyuşturmanın etkisi geçtikten sonra hafif düzeyde bir ağrı hissedilebilir. Tedavinin tamamlanmasının ardından hasta 15 dakika dinlendirildikten sonra iş hayatına ve sosyal hayatına dönebilir.
Lazer ile Kıl Dönmesi Tedavisi
Lazer cihazı sağlık alanında pek çok tedavide kullanılan bir cihazdır. Kıl dönmesi tedavisi de bunlardan yalnızca birisidir. Lazer tedavisi “Laser ablation of the fistula tracté” kısaca (LAFT) adı ile de anılmaktadır. Lazer cihazı sayesinde kıl dönmesi hastalığı çok kısa sürede, düşük tekrar riski ile acısız ve ağrısız bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Lazerle tedavi için ilk olarak kıl dönmesinin olduğu 2-3 cm lik alana lokal anestezi yapılır. Bu sayede hasta tedavi sırasında hiç acı hissetmez.
Kıl dönmesi kuyruk sokumu yani kalça bölgesinde bir bölgede kılların deri altına girmesi ile oluşmaktadır. İşlem öncesinde sinüs ve kılların giriş delikleri küretlerle temizlenir. Bu sayede yabancı cisimler uzaklaştırılmış olur. Sonrasında 2 mm çapındaki lazer probu ile deliklerden girilerek sinüs boşluğu ve kıl giriş delikleri 360 derece yani tüm açılardan etki edecek şekilde yakılır.
En sonunda ise kılların girerken oluşturduğu kanal (fistül) yakılır. Yakma işlemi tamamlandıktan sonra yara pansuman yapılarak kapatılır ve tedavi tamamlanmış olur.
Tedavi de hiçbir kesi uygulanmaz. Uygulamanın tamamı cilt altından gerçekleştirilir. Bu sayede tedavi sonrasında fark edilebilir bir iz kalmaz.
Lazerle Bütün Kıl Dönmesi Vakıaları Tedavi Edilebilir Mi?
Lazer tedavisi çok ileri dereceli kıl dönmesi problemleri hariç bütün vakıalarda başarılı bir şekilde uygulanabilir. Yaklaşık olarak kıl dönmesi hastalarının %95 den fazlasının tedavisi lazer yöntemi ile gerçekleştirilebilmektedir. Lazer tedavisi uygulanamayan hastalarda ise mikro cerrahi girişim olan mikro sinüsektomi yöntemi uygulanmaktadır.
Mikro Sinüsektomi ile Kıl Dönmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mikro sinüsektomi klasik ameliyat tekniklerine alternatif olarak geliştirilmiş minimal kesi ile uygulanabilen bir cerrahi girişimdir.
Çağdaş ameliyatlar arasında en son geliştirilen tekniktir.
Mikro sinüsektomi tekniği lokal anestezi ile uygulanabilen bir tekniktir. Minimal kesi yapılması sayesinde genel anesteziye gerek kalmadan uygulanabilmektedir.
Lokal anestezi ile uyuşturulan alanda 2*2 cm boyutunda bir kesi yapılır. Açılan bu kesiden kıllar kendisini çevreleyen kapsül ile birlikte çıkarılır. Sonrasın bölge estetik dikişlerle kapatılır. Estetik dikiş atılması ve kesinin az olması sayesinde işlem sonrasında belirgin bir iz kalmaz.
Tedavi sonrasında hasta kısa bir süre dinlendikten sonra gündelik hayatına dönebilir.
Mikro sinüsektomi de ameliyatsız teknikler gibi hastane ve ameliyathane ortamına ihtiyaç duyulmadan uygulanabilir. Bu sayede klasik ameliyatlara göre ekonomik bir tedavi tekniğidir.
Kıl Dönmesi İçin En Avantajlı Tedavi Hangisidir?
En avantajlı tedavi hastaya en uygun olan tedavidir. Bu nedenle en avantajlı tedavi hangisidir sorusuna net bir cevap verilmesi mantıklı değildir. Hangi tedavinin uygulanacağı doktor muayenesi ile hastalığın ilerleme derecesine göre belirlenmektedir.
Kıl dönmesi tedavisinde öncelik sorunun cerrahi müdahale olmaksızın tedavi edilmesidir. Hastaların pek çoğunda tedavi sinüsotomi, lazer tedavisi gibi ameliyatsız yöntemlere tedavi edilebilmektedir. Ancak bazı hastalarda sorunun çok ileri dereceli olması ameliyatsız tedavilerin yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu tür vakıalarda ise tedavi çağdaş tekniklerle, hasta konforu yüksek olacak şekilde yapılmaktadır.
İdea Klinik şubelerinde kıl dönmesi hastalığının tedavisi proktoloji uzmanları tarafından yapılmaktadır. Proktoloji uzmanları özel olarak makat hastalıkları alanına odaklanmaktadır. Bu sayede makat hastalıkları alanında ortaya çıkan yeni tedavi yöntemlerini yakından takip ederek uygulamaktadırlar.
İdea Klinik şubelerinde ameliyatsız yöntemlerle, acı ve ağrı hissetmeden, işinize ara vermeden 10 dakika kadar kısa bir süre kıl dönmesi tedavinizi olabilirsiniz.